bugün
- sabah aç karnına içilen bira8
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması13
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
entry'ler (29)
Plastik Cerrahi dünyasının evinde sushi hazırlayabilen tek üyesi...Rakı-balık sofralarının efkarlanan adamı ,yerli Mcnamara,gerçek dost..
(bkz: Adam gibi yazarlar)
Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin
Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
Yorgun ve sıkıntılı-
Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca
Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi.
'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk-
Başka bir şey değil, yalnızca bu.'
Ah, iyice anımsıyorum ki o hazin Aralıktı;
Ve zemine vuruyordu sönen her bir közün yansısı.
Sabahı istiyordum şevkle; -Boş yere
Aramıştım
Ödünç bir avuntuyu kederden-
Yitik Lenore'un kederinden-
O eşsiz ve pırıl pırıl kızın, meleklerin Lenore
Diye andığı-
Buralarda, anılmayacak artık adı.
Ve mor perdelerin belirsiz, hüzünlü, ipeksi
Hışırtısı
Önceden hiç duyulmamış tuhaf kokularla dolduruyor-
Tir tir titretiyordu beni:
Öyle ki: çarpıntımı bastırmak için tekrarladım.
'Oda kapımdan girme izni isteyen bir konuk
bu-
Oda kapımdan girme izni isteyen
Geç bir konuk:
Başka bir şey değil, budur bu.'
O sıra cesaretimi toplayıp: daha fazla
Oyalanmadan,
'Sir' dedim, 'ya da Madam, affınızı dilerim
Ama
Gerçek şu ki dalıyordum ve siz öylesine yumuşak
Bir tıkırtıyla geldiniz,
Ve öylesine hafifçe tıklattınız-tıklattınız
Oda kapımı ki,
Duyduğumdan pek emin değilim sizi'-diyerek kapıyı
Açtım burda; -
Karanlıktan başka bir şey yoktu orda.
Orda durdum, korku ve merakla karanlığın içine
Baktım uzun süre,
Kuşkuyla, kurarak hiçbir ölümlünün cüret edemediği
Hayalleri;
Ama sükunet bozulmadı ve sessizlik bir ipucu
Vermedi,
Ve fısıltıyla söylenen tek sözdü orda
'Lenore? '
Buydu fısıldadığım, mırıltılı bir yankıyla geri gelen
O söz 'lenore'
Başka bir şey değil, yalnızca bu.
Odama dönerken alev alev yanarak
Ruhum
Aynı tıkırtıyı işittim yine ilkinden biraz daha
Kuvvetlice.
'Kesinlikle' dedim, 'kesinlikle bir şey var penceremin
Kafesinde;
Öyleyse neymiş bakalım ve bu esrarı
Çözelim; -
Rüzgardır, başka bir şey değil bu.'
Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
içeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.
Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'birdahaasla.'
Çok şaşırmıştım bu çirkin kuşun konuştuğunu duyup
Böylesine açıkça,
Pek alakalı olmasa-yanıtı pek anlamlı olmasa da;
Çünkü kabul etmeliyiz ki yaşayan kimse henüz
Mazhar olmadı oda kapısının üstünde bir
Kuş-
Kuş ya da hayvan görmeye oda kapısının üstündeki
Büstte,
Bir isimle 'birdahaasla' diye.
Ama kuzgun, sessiz büstün üstünde tek başına
Yalnızca bu sözü söyledi, sanki bu bir tek sözle
içini dökmüş gibi.
Sonra başka birşey söylemedi- ne de bir tüyünü
Oynattı-
Ben mırıldanana dek, 'önceden uçtu diğer
Dostları-
Sabahleyin beni terk edecek, umutlarımın
Önceden uçup gittiği gibi.'
O zaman
EDGAR ALLAN POE
Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
Yorgun ve sıkıntılı-
Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca
Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi.
'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk-
Başka bir şey değil, yalnızca bu.'
Ah, iyice anımsıyorum ki o hazin Aralıktı;
Ve zemine vuruyordu sönen her bir közün yansısı.
Sabahı istiyordum şevkle; -Boş yere
Aramıştım
Ödünç bir avuntuyu kederden-
Yitik Lenore'un kederinden-
O eşsiz ve pırıl pırıl kızın, meleklerin Lenore
Diye andığı-
Buralarda, anılmayacak artık adı.
Ve mor perdelerin belirsiz, hüzünlü, ipeksi
Hışırtısı
Önceden hiç duyulmamış tuhaf kokularla dolduruyor-
Tir tir titretiyordu beni:
Öyle ki: çarpıntımı bastırmak için tekrarladım.
'Oda kapımdan girme izni isteyen bir konuk
bu-
Oda kapımdan girme izni isteyen
Geç bir konuk:
Başka bir şey değil, budur bu.'
O sıra cesaretimi toplayıp: daha fazla
Oyalanmadan,
'Sir' dedim, 'ya da Madam, affınızı dilerim
Ama
Gerçek şu ki dalıyordum ve siz öylesine yumuşak
Bir tıkırtıyla geldiniz,
Ve öylesine hafifçe tıklattınız-tıklattınız
Oda kapımı ki,
Duyduğumdan pek emin değilim sizi'-diyerek kapıyı
Açtım burda; -
Karanlıktan başka bir şey yoktu orda.
Orda durdum, korku ve merakla karanlığın içine
Baktım uzun süre,
Kuşkuyla, kurarak hiçbir ölümlünün cüret edemediği
Hayalleri;
Ama sükunet bozulmadı ve sessizlik bir ipucu
Vermedi,
Ve fısıltıyla söylenen tek sözdü orda
'Lenore? '
Buydu fısıldadığım, mırıltılı bir yankıyla geri gelen
O söz 'lenore'
Başka bir şey değil, yalnızca bu.
Odama dönerken alev alev yanarak
Ruhum
Aynı tıkırtıyı işittim yine ilkinden biraz daha
Kuvvetlice.
'Kesinlikle' dedim, 'kesinlikle bir şey var penceremin
Kafesinde;
Öyleyse neymiş bakalım ve bu esrarı
Çözelim; -
Rüzgardır, başka bir şey değil bu.'
Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
içeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.
Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'birdahaasla.'
Çok şaşırmıştım bu çirkin kuşun konuştuğunu duyup
Böylesine açıkça,
Pek alakalı olmasa-yanıtı pek anlamlı olmasa da;
Çünkü kabul etmeliyiz ki yaşayan kimse henüz
Mazhar olmadı oda kapısının üstünde bir
Kuş-
Kuş ya da hayvan görmeye oda kapısının üstündeki
Büstte,
Bir isimle 'birdahaasla' diye.
Ama kuzgun, sessiz büstün üstünde tek başına
Yalnızca bu sözü söyledi, sanki bu bir tek sözle
içini dökmüş gibi.
Sonra başka birşey söylemedi- ne de bir tüyünü
Oynattı-
Ben mırıldanana dek, 'önceden uçtu diğer
Dostları-
Sabahleyin beni terk edecek, umutlarımın
Önceden uçup gittiği gibi.'
O zaman
EDGAR ALLAN POE
kuzgun.
Bir edgar allan poe şiiri.
hiçbirşey yapmadan laf yetiştiren yazarların kesinlikle dışında kalan grup,ayar vermek yerine bilgi vermeyi denemeyenlerin de asla dahil olamayacağı grup (bkz: ayar verme bilgi ver)
Kulak verilmesi gereken bir yardım çağrısıdır.
VI. Henry (1590-1592)
Titus Andronicus (1592)
Hırçın Kız (1593)
Veronalı iki Centilmen (1594)
Romeo ve Jülyet (1595)
II.Richard (1595)
Bir Yaz Gecesi Rüyası (1595)
Kral Kohn (1596)
Venedik Taciri ( 1596)
VI.Henry ( 1599)
Windsor'un Şen Kadınları (1599)
Nasıl Hoşunuza Giderse ( 1599)
On ikinci Gece ( 1599)
Trajedileri
Jül Sezar (1599)
Hamlet (1601)
Troilus ve Cressida (1601)
Othello (1603)
Ölçüye Ölçü (1604)
Kral Lear (1605)
Machbeth (1606)
Antonius ve Kleopatra (1706)
Atinalı Timon ( 1607)
Coriolan ( 1607)
Cymbeline ( 1609)
Kış Masalı (1609)
Fırtına (1611)
VIII. Henry ( 1612)
Titus Andronicus (1592)
Hırçın Kız (1593)
Veronalı iki Centilmen (1594)
Romeo ve Jülyet (1595)
II.Richard (1595)
Bir Yaz Gecesi Rüyası (1595)
Kral Kohn (1596)
Venedik Taciri ( 1596)
VI.Henry ( 1599)
Windsor'un Şen Kadınları (1599)
Nasıl Hoşunuza Giderse ( 1599)
On ikinci Gece ( 1599)
Trajedileri
Jül Sezar (1599)
Hamlet (1601)
Troilus ve Cressida (1601)
Othello (1603)
Ölçüye Ölçü (1604)
Kral Lear (1605)
Machbeth (1606)
Antonius ve Kleopatra (1706)
Atinalı Timon ( 1607)
Coriolan ( 1607)
Cymbeline ( 1609)
Kış Masalı (1609)
Fırtına (1611)
VIII. Henry ( 1612)
En büyük oyun yazarlarından biri olarak değerlendirilen ingiliz şair William Shakespeare, yarattığı karakterlerde insan doğasının en değişmez özelliklerini benzersiz bir şiir diliyle yansıtması dolayısıyla, yaşadığı yüzyıldan bu yana her çağda ve her ülkede en sık sahnelenen oyunlar yazarıdır. 1564 yılında Warwickshireda Stratford-upon-Avon'da doğan Shakespeare'in bunca ününe karşın, hayatına ilişkin kesin belge ve bilgiler çok azdır.
Söz ve davranışlarıyla kavgaya, kargaşaya yol açmak.
(bkz: shakespeare in kadınları)
(bkz: shakespeare)
Shakespeare in Hamlet adlı oyunundaki karakterlerden biri.
Mitolojide hile tanrıçası,Yarı insan yarı yılandır.
Yeraltı cehenneminin korkunç devleri. Bunlar tanrıların intikam neferleri olarak anılan, Poseidon'un kanından olmuş Yer'in kızlarıydı.insanların kalplerine korku ve vicdan azabını getirirlerdi.
Enyalios olarak da anılan savaş tanrısı.